Thursday, July 26, 2012

Tevfik Ağabey

Zaman zaman Şişli’deki evimizin karşısındaki süvari karakoluna gider, otururdum. Askerler bana babamın rütbesine uygun bir şekilde saygı gösterir, mevsimine göre meyveler ikram ederlerdi. Bir gün karakolda oturuyorum. Benden altı yedi yaş büyük, bir gözü şaşı, tıbbiye üniformalı, uzun boylu biri geldi.
“Cemil ben senin ağabeyin Tevfik’im, beni tanıdın mı?” dedi.
Esasen babamın önceki hanımından olan bu ağabeyimi biliyordum, duymuştum ama o güne kadar kendisini görmemiştim.
Tevfik ağabeyimin annesi Kasımpaşa’lıdır; Şahver Hanım. Babam kendisi ile fazla yaşamamış, boşamış. Kasımpaşa’da otururdu. O muhitin bütün özelliklerini gösterir, dehşetli, yaman bir kadınmış. Oğlunu ve bir de Pakize isimli kızını alarak Kasımpaşa’ya dönmüş ve çocuklarını büyütmüş.
Tevfik ağabeyim babama düşman olarak yetişmişti; geçimsizdi, çapkındı, kumarbazdı, babama duyduğu husumet yüzünden bir gün gizlice gelerek, evimizi ateşe vermeye bile kalkışmıştı. Babam onun eve alınmasını yasaklamış, adeta evlatlıktan reddetmişti.

Hatıralar, Cemil Filmer, 1984

No comments:

Post a Comment